26 Aralık 1997'de aramızdan ayrılan Arf, ardında sadece teoriler değil, bilimsel özgürlükleri savunan güçlü bir miras bıraktı. Matematikle ölümsüzlüğü arayan bir deha, Türkiye’de bilimin öncülerinden biri: Bugün Cahit Arf’ın doğum gününü kutluyoruz! Arf, keskin zekâsı, bilimsel özgürlüklere olan inancı ve özgün yaklaşımıyla yalnızca matematiksel teoriler üretmekle kalmadı, aynı zamanda eğitim ve araştırma alanında kalıcı bir miras bıraktı. Kendi ismini taşıyan ve bütün dünyada kabul edilmiş Arf teoremi ile matematik dünyasında bir çığır açtı. Göttingen Üniversitesi’nde yaptığı araştırmalar, cebir ve topoloji gibi alanlarda kalıcı bir miras bıraktı. Bugün hâlâ onun geliştirdiği özel formüller, modern matematik ve teorik fizik çalışmaları için temel oluşturmaya devam ediyor. Cahit Arf’a göre matematik, insanın kendi zihniyle evreni kavrama arayışıdır. Ona göre bu yolculuk, ezbere değil, anlamaya ve keşfetmeye dayanmalıydı. Sorgulayan bireylerin yetişmesinin bilimsel ilerlemenin temel taşı olduğuna inandı. 1977’deki ODTÜ krizinde, üniversitenin özerkliğini savunarak akademik özgürlüğü koruma yönünde aktif bir rol oynadı. TÜBİTAK’ın kuruluş sürecinde önemli bir rol oynayarak kurumun yapılandırılmasına katkı sağladı. TÜBİTAK’ın temel bilimlerle birlikte uygulamalı araştırmaları da desteklemesini savundu. Arf’ın çalışmaları, genç bilim insanlarının önünü açarak Türkiye'deki bilimsel çalışmaların gelişmesine ivme kazandırdı. Matematiğin insanın ölümsüzlüğü hissettiği bir alan olduğunu söylerdi. Onun sözleriyle: “Matematik, tümevarımsal bir bilimdir ve bu tümevarımsal bilim, sonsuz kümeler için geçerlidir. Sonsuzluğu tümevarımsal bir şekilde kavradığımızda, bu bize mutluluk verir; çünkü ölümü unuturuz. Ben de matematikte kendimi ölümsüz hissettim”.